NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-KÜSUFİ’Ş-ŞEMSİ VE’L-KAMER

<< 734 >>

نوع آخر من صلاة الكسوف

15- Küsuf Namazının Diğer Bir Türü

 

أخبرنا هلال بن بشر قال نا عبد العزيز بن عبد الصمد عن عطاء بن السائب قال حدثني أبي السائب ان عبد الله بن عمرو حدثه قال انكسفت الشمس على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم فقام رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى الصلاة وقام الذين معه فقام قائما فأطال القيام ثم ركع فأطال الركوع ثم رفع رأسه وسجد فأطال السجود ثم رفع رأسه وجلس فأطال الجلوس ثم سجد فأطال السجود ثم رفع رأسه وقام فصنع في الركعة الثانية مثلما صنع في الأولى من القيام والركوع والسجود والجلوس فجعل ينفخ في آخر سجوده من الركعة الثانية ويبكي ويقول لم تعدني بهذا وأنا فيهم لم تعدني بهذا وأنا فيهم ونحن نستغفرك ثم رفع رأسه وانجلت الشمس فقام رسول الله صلى الله عليه وسلم خطب الناس فحمد الله وأثنى عليه ثم قال إن الشمس والقمر آيتان من آيات الله فإذا رأيتم كسوف أحدهما فاسعوا إلى ذكر الله والذي نفس محمد بيده لقد أدنيت الجنة منى حتى لو بسطت يدي لتعاطيت من قطوفها ولقد أدنيت النار منى حتى جعلت أنفخها خشية أن تغشاكم حتى رأيت فيها امرأة من حمير تعذب في هرة ربطتها فلم تدعها تأكل من خشاش الأرض فلا هي اطعمتها ولا هي أسقتها حتى ماتت ولقد رأيتها تنهشها إذا أقبلت وإذا ولت تنهش

 

[-: 1880 :-] Abdullah b. Amr anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında güneş tutulmuştu. Bunun üzerine hemen namaza kalktı. Beraberindekiler de kalkıp namaza durdular. Namazda kıyamı uzattı. Sonra rükuya gitti ve rükusunu da uzattı. Sonra rükudan başını kaldırdı ve secdeye vardı. Secdesini de uzattı. Secdeden başını kaldırdı ve oturdu. Oturuşunu da uzattı. Sonra secdeye vardı ve secdesini yine uzattı. Sonra başını kaldırdı ve ikinci rekatta yine birinci re katta yaptığı gibi kıyamı, rükuyu, secdeyi ve iki secde arasındaki oturuşu uzattı. ikinci rekatın secdesinde üflüyor ve ağlayarak şöyle yakarıyordu:

 

"Ben aralarında iken bunu vaat etmemiştin, bizler istiğfar ettiğimiz sürece ve ben onların arasında bulunduğum sürece bunu vaat etmemiştin.ı" Sonra başını kaldırdı ve bu esnada güneş açıldı. Namazdan sonra kalkarak cemaate hutbe okudu, Allah'a hamdedip O'na övgüde bulunduktan sonra buyurdu ki:

 

"Güneş ve Ay, Allah'ın varlığım ve birliğini gösteren alametlerden iki alamettir. Hiç kimsenin hayatından ya da ölümünden dolayı tutulmazlar. Bunlardan birinin tutulduğunu görürseniz, Allah'ı anmaya, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) Enfal suresinde geçen «Oysa sen onların içinde iken, Allah onlara azap edecek değildi. Bağışlanma dilerlerken de Allah onlara azap edecek değildir»  ayeti ile dua ederek Allah'tan gelmesinden korktuğu azabın kaldırılmasını istemiştir.  (namaza) koşunuz. Canım elinde bulunan Allah'a yemin olsun ki, Cennet bana o derece yaklaştırıldı ki üzüm salkımlarzndan. koparabilecektim. Cehennem de o derece yaklaştınldı ki, sizi çepeçevre kuşatmasından korkup ona ü(lemeye başladım. Cehennem'de Himyerli bir kadını gördüm. O kadın bir kediyi hapsetmiş, ona yiyecek ve içecek vermediği gibi yeryüzündeki haşerattan yemesi için onu serbest de bırakmamıştı ve böylece kedi ölmüştü. Kedinin gelip gidip o kadının uyluklarznı tırmaladığını da görmüştüm. Orada Da'da' oğullarından ateş içerisinde çatallı bir değnekle kovalanan bir adam da gördüm. Ayrzca bastonu ile hacılarz soyan bir hırsızı da gördüm. Bastonuna dayanıp: «Şu baston hırsızlık yapmıştır» diyordu. "

 

Mücteba: 3/137 ; Tuhfe: 15033 .

 

Diğer tahric: Ebu Davud 1184; Tirmizi 562; İbn Mace 1462; Ahmed b. Hanbel

 

 

أخبرني محمد بن عبد الله بن عبد العظيم قال حدثني إبراهيم بن زياد سبلان قال نا عباد بن عباد المهلبي عن محمد بن عمرو عن أبي سلمة عن أبي هريرة قال كسفت الشمس على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم فقام يصلى للناس فأطال القيام ثم ركع فأطال الركوع ثم قام فأطال القيام وهو دون القيام الأول ثم ركع فأطال الركوع وهو دون الركوع الأول ثم سجد فأطال السجود ثم رفع ثم سجد فأطال السجود وهو دون السجود الأول ثم قام فصلى ركعتين وفعل فيهما مثل ذلك ثم سجد سجدتين فعل فيهما مثل ذلك حتى فرغ من صلاته ثم قال ان الشمس والقمر آيتان من آيات الله وإنهما لا ينكسفان لموت أحد ولا لحياته فإذا رأيتم ذلك فافزعوا إلى ذكر الله وإلى الصلاة

 

[-: 1881 :-] Ebu Hureyre anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında güneş tutulmuştu da Resulullah (s.a.v.) kalkıp insanlara namaz kıldırmıştı. Namazında kıyamı uzattı, sonra rükuya gitti, rükusunu da uzattı, tekrar kalkıp kıyamı yine uzattı ki önceki kıyamından daha kısa idi. Sonra tekrar rükuya gitti, rükusunu da uzattı, fakat önceki rükusundan daha kısa idi. Sonra secdeye vardı, secdesini uzattı, sonra kalktı tekrar secdeye gitti ve secdelerini uzunca yaptı. ikinci secde birinciden daha kısa idi. Sonra ikinci rekata kalktı, aynen birinci rekatta yaptığı gibi yaparak iki secde yaptı. Namazını bitirince:

 

"Güneş ve Ay, Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren delillerinden ikisidir. Onlar bir kimsenin hayatı ve ölümü için tutulmazlar. Tutulduklarını gördüğünüz zaman hemen zikir ve namaza koşun" buyurdu.

 

Mücteba: 3/139 ; Tuhfe: 15033.

 

Diğer tahric: Ebu Davud 1184; Tirmizi 562; İbn Mace 1462; Ahmed b. Hanbel 201 78.

 

 

نوع آخر من صلاة الكسوف

16- Küsuf Namazının Başka Bir Çeşidi

 

أخبرني هلال بن العلاء بن هلال قال نا الحسين بن عياش قال نا زهير قال نا الأسود بن قيس قال حدثني ثعلبة بن عباد العبدي من أهل البصرة أنه شهد خطبة يوما لسمرة بن جندب فذكر في خطبته حديثا عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال سمرة بن جندب بينا أنا يوما وغلام من الأنصار نرمى غرضين لنا على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم حتى إذا كانت الشمس قيد رمحين أو ثلاثة في عين الناظر من الأفق اسودت فقال أحدنا لصاحبه انطلق بنا إلى المسجد فوالله ليحدثن شأن هذه الشمس لرسول الله صلى الله عليه وسلم في أمته حدثنا قال فدفعنا إلى المسجد فوافينا رسول الله صلى الله عليه وسلم حين خرج إلى الناس قال فاستقدم فصلى فقام كأطول قيام قام بنا في صلاة قط ما نسمع له صوتا ثم ركع بنا كأطول ما ركع بنا في صلاة قط ما نسمع له صوتا ثم سجد كأطول ما سجد بنا في صلاة قط لا نسمع له صوتا ثم فعل ذلك في الركعة الثانية مثل ذلك قال فوافق تجلى الشمس جلوسه في الركعة الثانية فسلم فحمد الله وأثنى عليه وشهد أن لا إله إلا الله وشهد انه عبده ورسوله

 

[-: 1882 :-] Esved b. Kays bize şöyle anlattı: Basra halkından olan Sa'lebe b. Abbad el-Abdi, günün birinde Semure b. Cündüb'in verdiği bir hutbede Resulullah'tan (s.a.v.) bir hadis naklettiğine şahit olmuştu. Semure şöyle anlatmıştı: Ben ve bir genç, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında bir hedefe atış yapıyorduk. Güneş ufukta iki veya üç mızrak boyu görünürken hemen kararıverdi. Birimiz diğerimize "Haydi bizi Mescid'e götür, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) güneşin bu haliyle ilgili olarak ümmetine bir şeyler söyler" dedi. Mescid'e gittik. insanların yanına çıkarken Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile karşılaştık. Öne geçip namaz kıldırdı. Kıyamı o kadar uzattı ki bize kıldırdığı namazlarda kıyamı o derece uzatmamıştı. Namazda ne okuduğunu da duyamıyorduk. Sonra rükuya gitti, böyle uzunca bir rüku hiçbir namazda yapmamıştı. Yine rükuda ne söylediğini işitmiyorduk. Secdeye vardı, o güne kadar hiçbir namazda secdeyi böyle uzatmamıştı. Secdede ne söylediğini de duymuyorduk. ikinci rekatı da aynen böyle kıldırmıştı. ikinci rekatın oturuşunda güneş açılmıştı. Selam verip Allah'a hamdetti ve O'na övgüde bulundu. Allah'tan başka gerçek bir ilah olmadığına ve kendisinin de Allah'ın kulu ve Resulü olduğuna şehadet etti.

 

Hadis burada kısaltılarak verilmiştir.

 

Mücteba: 3/140 ; Tuhfe: 4573.

 

Diğer tahric: Buhari, Halku efali'l-ibad (s. 53 ve 54); Ebu Davud 1184; İbn Mace 1264; Tirmizi 562; Ahmed b. Hanbel 201 78; İbn Hibban 2851, 2852, 2856.